.

Dergimizin dördüncü sayısını ilgi ve takdirlerinize sunarken ilk sayımızın takdim yazısında vurguladığımız temel ilke ve hedeflerin gerçekleşmekte olduğunun kıvancı içindeyiz. İlk üç sayı ile ilgili aldığımız teşvik yüklü tepkiler düşünce hayatımızda yaşanmakta olan bunalımın nitelikten taviz vermeyen bir çizgi ile aşılabileceğini göstermektedir. Özellikle akademik dergiciliğin kısa ömürlü olduğu ülkemizde tutarlılığı ve sürekliliği olan bir ilmî geleneği ihya etme çabasına katkı olması ümidiyle başlattığımız dergimize ulaşan yoğun yazı arzı bizi geleceğe yönelik olarak ümide sevketmektedir.
Bu sayımızda makaleler ana başlığı altında beş, araştırma notları başlığı altında bir, tanıtma yazıları başlığı altında da, biri kitap diğeri yazma tanıtımı olmak üzere, iki çalışma yer almaktadır. İsmail Kara'nın Ulema-Siyaset ilişkilerine dair önemli bir metin: Muhalefet yapmak/Muhalefete katılmak başlıklı makelesi İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Mısır Şubesince dağıtılan Ulema-yı Din-i İslama Davet-i Şer'iye başlıklı bir örnek metinden hareketle ilmiye sınıfının Osmanlı ıslahat hareketleri ve modernleşme karşısındaki konumunu değişik boyutlarıyla ele alarak düşünce hayatımızın az incelenmiş alanlarından birine ışık tutmaktadır. Bu çalışma ilmiye-siyaset ilişkisinin son yıllarda yaşamakta olduğu istikrarsız seyri anlamlandırabilmek açısından da özel bir önem taşımaktadır.
Birinci makale ile örnek bir alan çalışması olarak bütünlük ihtiva eden Bosna müslümanları arasında ?reisü'l-ulema' müessesesi başlıklı makale, Balkanlardaki İslam müeseseseleri tarihi konusunda en yetkin ilim adamları arasında haklı bir konum elde etmiş bulunan Fikret Karçic'e ait. Bu özgün ve önemli katkıyı Mehmet Köse'nin tercümesi ile sunuyoruz. Ali Köse, Musa ve Tektanrıcılık: Bir tarih psikanalizinin açmazları başlıklı makalesinde Freud'un dinler tarihine bakışındaki açmazları ve yöntem problemlerini son derece ufuk açıcı ve yetkin bir uslup ile ele alıyor. Ayhan Tekineş ise, Alternatif İslami tıp ?Tıbb-ı Nebevi? başlıklı çalışmasında İslami kaynaklardan hareketle alternatif bir tıp anlayışının temellerini araştırıyor. Önümüzdeki sayılarda aynı konuyu tıp açısından ele alan makaleleri de yayınlamaya çalışacağız.
Bu sayımızda yer alan son makale olan Harun Anay'ın İslam düşüncesi alanında Türkiye'de yapılan tezler başlıklı çalışması ile son derece önemli bir ilk örnek çalışma başlatmış bulunuyoruz. Harun Anay'ın titiz gayretlerinin ürünü olan bu çalışma ile İslam düşüncesi alanında Türkiye'de yapılan bütün tezler ilk defa tek bir liste halinde yayınlanırken, klasik kaynakların bize ulaşmasında temel bir işleve sahip olan fihrist geleneği de yeni bir format ile ihya edilmeye çalışılmaktadır. Önümüzdeki sayılarda bu seri Türkiye'de yapılan batı felsefesi ile ilgili tezler ve İslam düşüncesi ile ilgili İngilizce ve Arapça tezler başlıklı çalışmalar ile sürdürülmeye gayret edilecektir. Düşünce ve felesefe alanındaki temel bir ihtiyacı giderecek olan bu bibliyografik çalışmalar ile aynı zamanda Cumhuriyet dönemi düşünce hayatımız ile ilgili genel bir panaroma da ortaya konmuş olacaktır.
Araştırma notları başlıklı bölümümüzde Mehmet Özşenel, ikinci sayımızda da yer alan konu temelli hadis tahlillerine yeni bir çalışma ile devam ediyor: İlk yaratılan varlık konusundaki rivayetler. Bu sayımızda yer alan bibliyografik makalenin uzunluğu dolayısıyla tek bir çalışmaya yer vermek zorunda kaldığımız bu bölüm önümüzdeki sayılarda çeşitlendirilerek sürdürülecektir.
Bu sayımızdaki yazma tanıtımı iktisat tarihi alanında çalışmalarını sürdüren Çoşkun Çakır'a ait. Çakır, Avrupa devletlerinin nüfus ve arazi istatistiği isimli yazmayı iktisat tarihi açısından değerlendiriyor. Kitap tanıtımında da Sadık Ünay Yapısal realizm ve ötesi başlıklı yazısında Kenneth Waltz'un Uluslararası siyaset teorisini eleştirel bir çerçevede oku yuculara sunuyor.
Osmanlı Devleti'nin 700. kuruluş yıldönümü münasebetiyle dergimizin 1999 yılındaki sayılarının temelde Osmanlı araştırmalarına ayrılmasına karar vermiş bulunmaktayız. Gerek özelde İslam medeniyet havzasının gerekse genelde insanlık tarihinin anlaşılmasında ve yeniden yorumlanmasında ihmal edilemez bir tarihi önemi haiz bulunan Osmanlı döneminin önyargıdan uzak bir şekilde ve tam bir vukufiyet ile ele alınmasını, tarih ve kimlik bilinci zaafa uğratılmaya çalışılan toplumumuzun kendi medeniyet eksenini yeniden keşfedebilmesinin olmazsa olmaz şartı olarak görüyoruz. Bu çerçevede ilim adamlarımızı ve araştırmacılarımızı bu özel sayılara katkıda bulunmaya tekrar davet ediyoruz.
Ayrıca bu sayıda, bize gelen talepler doğrultusunda, ilk dört sayıda dergimizde makaleleri yayınlanmış olan yazarlarımızın kısa özgeçmişlerini de veriyoruz. Bundan sonraki sayılarımızda bu tanıtımlar her sayı için ayrı ayrı yer alacaktır.
Yeni sayılarımızda buluşma ümidiyle.

Dîvân İlmî Araştırmalar



Yorum yazın

Yorum yapmak için giriş yapın.