Memlükler döneminde Kahirede kaleme alınan ve siyasi-fıkhi hükümlere dair konuları birarada ele alan Tahrîrüs-sülûk fî tedbîril-mülûk'un yazarı konusunda literatürde birbirinden farklı değerlendirmeler mevcuttur. Eser ilk olarak, Fuad Abdülmünim Ahmed tarafından risalenin nüshalarından birinin müstensihi olan Ebül-Fazl Muhammed el-Arece (ö. 1519) nispet edilerek yayınlanmıştır. Bu çalışmada, Abdülmünim Ahmedin Tahrîrin yazarı ile ilgili tesbitinin yanlış olduğu ve bu eserin el-Arecden yaklaşık elli yıl önce vefat eden Ali b. Muhammed Gazzali (ö. 1473/74) tarafından 1454 yılında kaleme alındığı gösterilmektedir. Tahrîr uzunca bir girizgâh, mukaddime, vasıta ve hâtime olmak üzere dört kısımdan oluşmaktadır. Girizgâhda devlet başkanının ehemmiyeti ve vazifeleri; mukaddimede devlet başkanının ahlakî evsafı ele alınmaktadır. Metnin en uzun kısmını oluşturan vasıta bölümü mezalim konusuna ayrılmıştır. Hâtime ise devlet başkanının ceza hukuku alanındaki tasarruflarını şerî bir çerçeveye oturtmaya hasredilmiştir. Risalede, muhakeme usulüyle ilgili hükümler devrin şartları da gözetilerek incelenmekte, bu çerçevede siyasi otoritenin konumu belirlenmekte, kadıların yetki ve sorumluluk alanı dışında kalan yahut onların bir şekilde güç yetiremeyecekleri konularda şeriatın tatbikinin şekilleri üzerine yoğunlaşılmaktadır. Ali Gazzali, uygulayacıları açısından hükümleri iki kısma ayırmaktadır. Ona göre, kadılar ahkamı uygularken, umera yani yürütme gücünü elinde bulunduranlar siyaseti uygulamaktadır. Şeriat ise ahkam ve siyaseti kuşatan bir üst çerçeve olarak takdim edilmektedir. Risalenin, kökeni Maverdiye kadar inen bu ayrıma vurgu yapıp, XV. yüzyılda Kahirede yeniden gündeme taşıması açısından hususî bir ehemmiyeti haiz olduğu söylenebilir.
Özgür KAVAK