Padişah tarafından sadrazamlara tevcih edilen serdarlık beratları Osmanlı bürokrasisinin işleyişini ve tarihî gelişimini anlamak açısından vazgeçilmez kaynaklardandır. Bu makalede, Sultan I. Ahmed (1603-1617) tarafından Sadrazam Malkoçoğlu Ali Paşa’ya (ö. 1604) 2 Şubat 1604 (1 Ramazan 1012) tarihinde verilen ve Reisülküttab Sarı Abdullah Efendi’nin (ö. 1660) Düstûru’l-inşâ isimli münşeâtında yer alan serdarlık beratı incelenmektedir. Ayrıca, Ali Paşa’ya verilen serdarlık beratı Düstûru’l-inşâ’daki diğer serdarlık beratlarıyla ve Osmanlı Arşivi’nde yer alan bazı serdarlık beratlarıyla karşılaştırılmaktadır. Osmanlıların Rumeli’deki fetihlerine önemli katkılarda bulunan Malkoçoğlu ailesinin tarihinde önemli bir yere sahip olan Ali Paşa aslen Bosnalıdır. Ali Paşa, Enderun’da eğitim almış, Mısır valiliği yapmıştı ve Sadrazam olarak atandıktan sonra serdarlık vazifesiyle Engürüs yani Macaristan cephesine gönderilmişti. Budin’e ulaşamadan Belgrad’da vefat eden Ali Paşa’ya verilen serdarlık beratı onun ismini ölümsüz kılacak niteliktedir. Bu beratta Budin fatihi Kanuni Sultan Süleyman (hük. 1520-1566) ve Eğri fatihi Sultan III. Mehmed’in (hük. 1595-1603) isimleri büyük bir saygı ve özlemle anılmaktadır. Osmanlı sadrazamının Eflatun ve Aristo gibi maharet sahibi olduğu vurgulanmaktadır. Diğer serdarlık beratlarında pek rastlamadığımız bu ifadeler, bu belgenin orijinalliğine işaret etmektedir. Beratta ilgi çeken diğer bir husus ise, düşmanın Nuh peygambere isyan eden kavme benzetilmesidir. Diğer serdarlık beratlarında olduğu gibi, bu beratta da serdarlık vazifesi verilen sadrazamın sefer esnasında ne denli geniş yetkilere sahip olduğunu görmekteyiz.
Fatih Bayram