Kant’ın eleştirel felsefesine kadar, “doğa”dan bağımsız olarak “dünya”nın kendisinden bahsetmek mümkün değildi. Kant’tan sonra dünya, tarihsel bir bakış açısıyla değerlendirilmeye ve buna bağlı olarak doğaldan ziyade tarihsel bir fenomen olarak görülmeye başlandı. Bu sayede düşünce tarihinde farklı dünyalardan bahsedebilmek mümkün oldu. Ancak günümüzde küreselleşme, bu farklı dünyaları aralarındaki farkları yok ederek gittikçe tek tip bir tarihsel küre olmaya doğru itiyor. Bu yazıda, küreselleşme sorununu “çoklu tarihsel dünyalardan tek tip bir tarihsel küreye” geçiş olarak ele alıyorum. “Doğa”dan “dünya”ya ve “dünya”dan “küre”ye geçişleri analiz ederek, “dünyada ikamet etme” ve “yeryüzünü koruma” fikrinin giderek “dünyaya hâkim olma” ve “yeryüzüne sahip olma” fikrine nasıl dönüştüğüne odaklanıyorum.
Erdal Yılmaz