Mâlik b. Enes’in (ö. 179/795) İslami ilimler tarihinin en meşhur figürlerinden biri olduğunda şüphe yoktur. En erken hadis koleksiyonlarından ve fıkıh kaynaklarından biri olan el-Muvatta’yı tasnif etmesinin yanı sıra günümüze ulaşan dört Sünni fıkıh mezhebinin öncülerinden biri olması onu hem hadis hem fıkıh tarihinin başlıca isimlerinden biri hâline getirmiştir. Mâlik’i Şâfiî (ö. 204/820) ve Ahmed b. Hanbel (ö. 241/855) gibi mezhep sahibi diğer fakih ve muhaddislerden ayıran en önemli husus ise Kur’an ve hadislerin yanında Medine’deki uygulamaları da önemli bir fıkhi delil olarak görmesidir. Onun Medinelilerin uygulamalarını (amelü ehli’l-Medîne) fıkhi düşüncesinin merkezine oturtması birçok tartışmaya sebep olmuştur. Oxford ve Cape Town Üniversiteleri’nde fıkhın oluşum süreci, Mâlik b. Enes, Mâlikîlik ve hadis-amel ilişkisine dair araştırmalar yapan Yasin Dutton da Early Islam in Medina: Mālik and His Muwaṭṭaʾ isimli eserinde Mâlik, el-Muvatta ve amel düşüncesinin doğurduğu tartışmaları konu
Rıdvan Talha Yücedağ