Aristoteles, müstakil olarak sanata dair yazdığı tek eseri olan Poetika’da sanatın bütünüyle mimesis olduğunu ifade etmiştir. Bu nedenle mimesis kavramı Aristoteles’in sanat felsefesinin temel kavramıdır. Mimesis, kelime anlamının çağrıştırdığının aksine taklit ya da tasvirden ibaret değildir. Aristotelesçi sistemde mimesis, yaratmayla alakalı bir kavramdır ve doğanın yarım bıraktığını tamamlama anlamını taşır. Bu makalenin temel iddiası, mimesisin teleolojik bir yapıda olduğu, yani Aristotelesçi sistemde sanata atfedilen bir gayenin olduğudur. Bu çalışma, mimesisin teleolojik yapısını şu üç kavram üzerinden okumayı teklif etmektedir: Doğa, gaye ve işlev. Sanat eseri, maddesinin sanatçının elinde ve zihnindeki formla buluşması ile doğasına kavuşur. Doğasına kavuşarak varlık kazanan sanat eseri bir gayeye yönelir ve böylece işlev kazanır. Sanat eserinin doğasına içkin bulunan gayesi, sanatın ahlakı yönlendirmesi ve iyileştirme si, yani muhatabının erdemli bir birey olmasına katkı sunmasıdır. Sanat eserinin varlık kazanmasıyla birlikte edindiği işlev ise bilgi iletmesi ve haz yaşatmasıdır.
Enise Betül Danış