Osmanlı-Türkiye Batılılaşmasının Kararsızlığı: 'Köhne' Geçmiş, 'Şanlı' Gelecek
II. Viyana kuşatmasının başarısızlıkla sonuçlanması ve sonraki yüzyıllarda çoğunlukla yenilgi ile biten uzun savaşlar, Osmanlı'dan Cumhuriyet Türkiyesi'ne uzanan tarihsel süreçte, askerî, idarî, malî, siyasî, sosyal ve fikrî alanda büyük bir devinim ve dönüşüme yol açtı. İlk dönemlerde kötü gidişi işaret eden layihalar, çözüm olarak Kanun-ı kadim'e, geçmişe yeniden dönmeyi öneriyorlardı. 18. asrın ikinci yarısından itibaren ise geçmiş, kötü gidişatın müsebbibi olarak görülmeye başlandı. Geç dönem Osmanlı ve erken dönem Cumhuriyet aydınları ‘köhne' geçmişin karşısına, ‘kurtarıcı' ve ‘şanlı' gelecek fikrini çıkardılar. Böylelikle iki asırdan bu yana, toplumsal, siyasal ve bireysel düzeyde geçmiş ve gelecek arasında bocalayan, pragmatizm ve acelecilik vasfı nedeniyle ‘eylem' merkezli olan, büyülü bir kavram olarak tekniğin yüceleştirildiği, bizatihi ‘insan'ın ve ‘tefekkür'ün anlamsız kılındığı bir Türk batılılaşması tecrübesi ile karşı karşıyayız. Bu çalışmada esas itibariyle, başlangıçtaki bu politik bocalamanın sonraları kültürel ve varoluşsal bir kararsızlığa nasıl dönüştüğü tartışılmaktadır.
Faruk DENİZ
Yorum yazın
Yorum yapmak için giriş yapın.