Erdemlerin Tasavvuru ve Tanımı: Taşköprizade’nin Erdem Şemaları

Ahlak felsefesinin bir disiplin olması yönündeki en önemli adımlardan biri, kendine ait bir terminoloji geliştirmesidir. Aristoteles ile başlayan bu süreç, onun Yeni-Eflatuncu şarihleri ile devam etmişti. Nikomakhos’un ve benzer bazı Yunanca eserlerin Arapçaya çevrilmesi ile bu terminoloji İslam dünyasına intikal etti. Kindi (ö. 866) ve Farabi’den (ö. 950) sonra bu terminolojiye önemli bir katkı sağlamış olan İbn Sina (ö. 1037), İbn Miskeveyh (ö. 1030) ve Gazzali’nin (ö. 1111), özellikle ahlak felsefesinin erdemler ve erdemsizliklerle ilgili kavramların alanını daha da genişletmesi, felsefi ahlak düşüncesine bir zenginlik kazandırdı. Daha sonraki ahlak felsefesi çalışmaları bu kavram dağarcığına kısmi de olsa katkılar yaptı. Bu katkı sahiplerinden biri de Şerhu’l-Ahlâki’l-Adudiyye adlı eserinde, ilgili terminolojiye, erdemsizlikler çerçevesinde birtakım teklifler sunan Ahmed Taşköprizade’dir (ö. 1561). Bu makalede, klasik İslam ahlak literatüründe yer alan erdemsizlik hâlleriyle ilgili bazı tartışmalar üzerinde durarak Taşköprizade’nin Şerhu’l-Ahlâki’l-Adudiyye’de ortaya koyduğu ikincil erdemlere ve erdemsizliklere değiniyoruz ve bunları tablolar hâlinde İbn Sina ve Gazzali’deki kavramlar ile mukayese ediyoruz. Mustakim ARICI
Makaleyi indir

Yorum yazın

Yorum yapmak için giriş yapın.