Yönetici peygamber olarak Hz. Muhammed
Resulullah'ın peygamberlik misyonu ferdî ve manevî hayatın olduğu kadar sosyal ve maddî hayatın da mükemmellik ölçüsünü ortaya koymayı, her iki alanda da insanlara kılavuzluk yapmayı kapsamaktadır. Hz. Peygamber'in görevi sadece kendisine verilen vahyi tebliğle sınırlı değildi; getirdiği dinin esaslarını açıklayıp bizzat yaşamak, gönderildiği toplumu bu doğrultuda yönetip yönlendirmek, ferdî ve toplumsal planda bir dönüşümü sağlayarak yeni bir toplum modeli oluşturmak da onun görevleri arasındaydı. Hz. Peygamber'in insanlık tarihinde siyasî, hukukî, ekonomik ve sosyal alanlarda ortaya koyduğu değerleri bilfiil uygulamayı başardığı bilinen tek peygamber ve lider olması da bu beşerî kılavuzluk ve önderlik misyonunun bir gereğidir. Allah Resulü bir insan, bir kul olmakla birlikte kendisine verilen misyon ve bu misyonun kazandırdığı manevi şahsiyet onu diğerlerinden ayırmaktadır. Kur'an-ı Kerim bir taraftan Hz. Peygamber'in beşerî tabiatına vurgu yaparken diğer taraftan da onun diğer insanlar arasındaki özel statü ve otoritesini kesin şekilde belirtir. Onun peygamberlik görevi tamamen fikrî ve ruhî öğütle sınırlı olmayıp bir İslam toplumu (ümmet) kurma amacına bağlı olarak sosyal, politik ve askerî faaliyetleri de kapsadığından kendisine itaat sadece ibadet vs. alanında değil sosyal hayatta da söz konusudur. Bu sebeple Medine döneminde inen âyetler sadece dinî alanda değil sosyal, siyasal, ekonomik ve askerî alanlarda da süratli bir kurumlaşmanın gerçekleşmesine, dinamik bir toplumsal yapının oluşmasına zemin hazırlamıştır.
Ahmet ÖZEL
Yorum yazın
Yorum yapmak için giriş yapın.