İlm-i mesâha, İslam Medeniyeti matematikçilerinin kendilerinden önceki medeniyetlerden tevarüs ettikleri matematik birikimini iki temel nesne yani, sayı/aded/süreksiz nicelik ve büyüklük/mikdâr/sürekli nicelik etrafında şekillendirmeleri neticesinde meydana gelen dört asli disiplinden biridir. Diğer disiplinlerden hesap ve cebir aded, hendese ise mikdâr etrafında dönerken ilm-i mesâha her iki nesneyi de ilgilendirmesi bakımından farklı bir konuma sahiptir ve bu niteliğiyle o, kendi usûlünü besleyen teorik temeli yanında “ölçerek hesaplama” ana ilkesiyle mühendislik, mimari, şehircilik, askeri teknoloji ve çeşitli sanatların asli aracı konumundadır.
Elif BagaEbubekir Muhammed İbnü’l-Velîd Turtûşî 451 h. / 1059 m. yılında Turtûşa’da doğdu, Endülüs’ten çıkıp Bağdat, Şam ve Kudüs’e uzandı, 520 h. / 1127 m. yılında İskenderiye’de vefat etti. Sirâcu’l-mülûk, Turtûşî’nin birçok yönünü ortaya koyan siyâset ve ahlak eksenli eseridir. Bu araştırmada kısaca, Turtûşî ve onun Sirâc adlı eserine değinilmiş; Ortaçağ İslâm dünyasına özgü bir siyâsî realizm cereyanı olup olmadığı tartışılarak Turtûşî’nin bu fikrî cereyan içindeki konumu masaya yatırılmıştır. Ayrıca, İbn Haldûn’un Turtûşî’ye verdiği tepkiler de ele alınmıştır.
A. Sait AykutBu makalede Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen döneminde 1999-2020 yılları arasında gerçekleştirilen kentsel mekân düzenlemelerinin toplumsal, kültürel ve siyasi dinamikleri, turizm endüstrisi ve ideolojik imge üretim süreçleri bağlamında ele alınmakta olup, söz konusu şehirde bulunan kentsel göstergeler diğer dünya kentlerine ve Ankara’ya referans verilerek analiz edilmektedir. Peyzaj mimarisinin bir parçası olan öğelerin, heykel grupları ve anıtların niyet edilen veya edilmeyen ideolojik tema parkı fragmanlarına dönüşerek belirmesini sağlayan sosyo-politik ve kültürel süreçlerin nasıl şekillendiği, postmodernist mimarlık kuramıyla ilişkisinin nasıl yapılandırıldığı, ideolojik bir ifade aracı olarak tasarımda ve mimarlıkta tarihselcilik tercihini sağlayan beğeni frekansı ve siyasi koşulların nasıl oluştuğu, bu süreçte belediye başkanlarının rolünün toplumsal olarak nasıl kurulduğu sorularına cevap aranmaktadır. Bu metinde Eskişehir’deki kentsel düzenlemelerin oluşturduğu göstergelerin Barthes’cı anlamda bir mitoloji yapı sökümü gerçekleştirilmekte; Charles Jencks’in parodi olarak tarihselci mimarlık ve postmodernizm, Jean Baudrillard’ın simülasyon, Walter Benjamin’in çocuksuluk, Henri Lefebvre’in anıta karşı ve anıttan yana, Umberto Eco’nun mimari bildirişim ve tarih kavramlarıyla kuramsal bir çerçeve oluşturulmaktadır.
Erhan Berat Fındıklı